7 Şubat 2012 Salı

İki kelime yetiyor..

   Tamam herkes benim çok güldüğümü söyler ama bu demek değildir ki mutluyum. Dün sevgilimden ayrıldım. Malım ben - Geri zekalının en önde gideniyim. Pişman mıyım? Evet ama gidip düzeltemem artık. Az önce ağladım ağladım artık başım ağrımaya başladı, Halil Sezai açtım kendime göre sakinleşmeye çalışıyorum. Normalde yazı yazmaktan çok konuşmayı severim ama sıkılırlar diye yazıyorum. Bu şekilde daha iyi hissediyorum (galiba).

İyi düşünün her konuda iki adım sonrasını planlayın..
   Çok düzgün, seviyeli, neşeli, güzel bi ilişkiydi. Buluşuyorduk, konuşuyorduk, iyi vakit geçiriyorduk. Daha hiç kavga etmedik. Bittirdikten sonra da hiç ağlamamıştım ta ki az önce aramasını istedikten sonra ki dakikalara kadar. Açtı telefonu, hiç bi şey demedi. Nasılsın dedim, iyiyim sen dedi, iyiyim dedim. Arkadan ses geliyordu. İşte açıklama yapmak istediğimi söyledim. Tamam dedi. Kendime göre bir şeyler geveledim. Telefonla konuşmadan önce 80 kere planlamıştım nelerden bahsedeceğimi ama öyle olmadı işte. Sanki sesini duyunca kelimelere harman oldu. Seçemedim, cümleleri kuramadım. Zaten heyecanlanınca bi salak oluyorum o dakika daha da kötüydü. En çok da onu sevmediğimi düşünmesinden korkuyorum. Çünkü seviyorum ama olay şu ki sadece seviyorum. Aşık değilim, en azından öyle sandım. Şuanda ne mesaj atıyor, ne arıyor, hiç bir şey yok. Haklı olarak tabi ki de ben olsam neler neler derdim..

Gittin ya kafam hep dumaaann... (Halil Sezai - İsyan) 

   Acaba diyorum hiç bir şey demese miydim? Ama şöyle bir durum var; bir insan aşıksa anlar. En azından başka birisi için heyecanlanmaz. Ben heyecanlandığımda fark ettim. Yoksa onun yanındayken olumsuz hiç bir şey olmuyordu, her şey harikaydı. Ne zaman eve geliyorum yatağa yatıyorum ve günü değerlendiriyorum o zaman diyorum olmaz ayrılmalıyım. Belki o aşıktı, ve emindi bundan. Gerçekten çok ama çok üzülüyorum bizim adımıza. Her şeyi ben batırdım. Bok ettim her şeyi..

   Gözlerim doldu yine..
Sonradan karar değiştireceğiniz şeyleri yapmayın..

   Bugün okulda gördüm onu, bakmadı bile. Haklı.. Çok haklı hatta.. Ama bir şekilde okuyorsa bu saçma yazıyı lütfen şunu bilsin ki ben onu çok SEVİYORUM!

   Defter hazırlıyordum ona, her gün eve gidince yazılar yazıyordum bizim hakkımızda neler hissettiğim konusunda ama işte her zaman her şey beklediğimiz gibi gitmiyor. En yakın arkadaşım - kardeşim dediğim kişi "Ben seviyordum o çocuğu onayladığım ilk kişiydi, uzun sürer sanmıştım. Ama aşık değilken onu kandırmaya hakkın yok, seni beklemek zorunda değil" dedi.

   Şuan düşünüyorum da ne salağım.

   Bu yazıyı şuraya bağlayacağım, eğer birisiyle arkadaş iseniz ve iyi anlaşıyorsanız. Size hoşlandığını itiraf ediyorsa lütfen ama lütfen emin olmadan cevap vermeyin. Bizim biraz daha konuşmamız gerekiyormuş. Hata yaptım. Benim suçumla başladı, benim geri zekalılığımla bitti.. Her ikisinde pişmanım..

"İki  kelime yetiyor seni seven kalbi kırmaya, sonra roman yazsan ne fayda..
İki adımda geçiyorsun yalnızlık denen tarafa, sonra dağlar aşsan ne fayda.."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder